Yararli motosiklet kullanimi bilgileri.

28 Nisan 2005

MOTOSİKLET YOLCULARI İÇİN PÜFLER

(COPYRIGHT © Lawrence Grodsky / Stayinsafe Sürüş Okulu Pennsylvania - A.B.D. & ikiteker.org) Çeviren: Gökhan Çervatoğlu

Sevdiğiniz bir arkadaşınızla, partnerinizle motosikletle gezi yapmak, yaşamınızda yapabileceğiniz en eğlenceli işlerden biridir. Eğer yolcu, bazı basit kuralları iyi algılayabilir ve harfiyle uygularsa bu daha da eğlenceli bir hale gelir. Çünkü kurala uymayan , hem kendisi hem de sürücü için eğlence değil, bir kabus, bir eziyet yaratır.

  1. En azından sizi, arzu edilmeyen, muhtemel düşmelerde koruyacak, günlük giysilerinizle olmalısınız. İdeal olan minimum donanım şudur: Ayağınızı ve ayak bileğinizi burkulma ve sadmelerden koruyabilecek bir yürüyüş ayakkabısı veya botu (Bileği de saran bir spor ayakkabı da olabilir.). Pantolon olarak, jean, keten v.b. kalın kumaştan ve muadili pantolonlar, hatta varsa deri pantolon veya suni türevleri giyilmelidir. Rüzgar geçirmez bir kapalı yaka mont ya da rüzgarlık giyilmelidir (Dikkatinizi çekerim! Tişort ve/veya şort gibi bir giyim tarzını hiç önermiyoruz). Eldivenin içi sıcağı ve soğuğu (Thinsulate 3M gibi) izole eden malzemeyle kaplanmış olmalı ve dışı da rüzgara mukavim olan evsafta malzemeyle üretilmelidir. Kaskınızın vizörü, yani kask camı yoksa muhakkak toz, böcek v.d. rahatsızlıklara karşı "Goggle" da denen "tayyareci" gözlüğünüzü hem konforunuz hem de güvenliğiniz için takmalısınız. Bazı chopper (Örnek: Harley Davidson modelleri) binicilerinin pekte severek giydikleri, Türk Silahlı kuvvetlerinde de kullanılan "Mike" tipi asker miğferine benzer kask kullanıyorsanız ve uzun bir yolculuk olacaksa, kulaklık takmanız da önerilir. Araştırmalar, özellikle yüksek hızda kullanımlarda ve uzun saatler sonunda, çıplak kulakların işitme kaybına bile neden olduğunu göstermiştir. Alternatif oluşturan “Kullan-at” tipi kulak tıkaçları da fiyat olarak ta ucuzdur.
  2. Hava durumuna uygun giysileri giymeye de çalışmalısınız. Eğer daha önce fazla motosiklete binmediyseniz, ne kadar sıcak veya soğuk olacağını kestiremeyebilirsiniz. Nasıl giyinmeniz gerektiğini önceden bilecek durumda olan sürücünün bu konudaki tavsiyelerine uyunuz. Sıcak, güneşli bir günde; ekstra olarak beyaz veya açık renkli bir pamuklu giysi giyebilirsiniz. Bu, sıcaklığı yansıtacak ve sizi serin tutacaktır. Öte yandan, açık renk, sizin diğer sürücüler tarafından daha kolay farkedilmenize de yarar. Benim, motosikletin çantasında, eşim veya alacağım yolcu için daima bulundurduğum yağmur tulumunun rengi hem sarı, hem de fosforludur. Genel olarak da, aslında soğuk günlerde daha güvenli ve daha zahmetsiz giyinildiğini de belirtmeliyim. Son olarak, uzun bir futbol sempatizanı atkısı, İspanyol paça pantolon, hele hele etekli niteliği olan, sağa sola takılabilecek özellikte, dağınık giysi ve aksesuarlarla asla binmeyiniz. Bunlar, arka tekerleğe, dişliye, zincire veya bunun gibi motosikletin hareket halinde olan aksamlarına takılabilir. Yaralanmanıza, hatta bir kazaya neden olabilirler.
  3. Başınızın ölçüsüne tam uyan ve çene kayışı kilidi saglam olan kask giyiniz. Bir çok sürücünün yedek kaskları bulunur. Bunlardan ölçüsü size uyan birini seve seve ödünç vereceklerdir. Kask sıkıca sarmalı, başınızdan çıkabilecek şekilde, abartılı bir bolluga sahip olmamalıdır. Çene kayışı da mümkün oldugunca gergin olarak ayarlanmalıdır. Kaskın iyi oturduguna emin olmak için test de yapınız (gözlük takan varsa önceden çıkartmalıdır.): Kaskı çene bölümünden tutup, yukarı dogru sıyırmaya çalışarak, hafifçe itin. Kask çıkıyorsa, emniyetli bir şekilde giyilmemiş demektir; sıkılaştırın ya da uyan bir kask giyin. Sürücü size yardımcı olacaktir. Eger sıkça yolcu oluyorsanız. Örnegin iki arkadaş, işe ya da okula birlikte gidiyorsanız mutlaka size uyan bir kaskı motosiklet erbablarından satın alınız. Kaskın vizörünün çizilmemesi için, pamuklu kilifini da istemeyi ihmal etmeyiniz.
  4. Sürücü yolcusunu bindirmeden önce arka ayak dayama bacaklarının (Yolcunun ayaklarını koyduğu sabit pedal) açık olmasını sağlamayı unutsa bile, bunu siz hatırlatın, ya da yerini biliyorsanız siz indirin. Çünkü, genelde sürücü bunları kullanım sırasında katlamış olduğundan, sizin için indirmeyi unutmuş olabilir. Zaten, nezaketen, onların yerini bilmiyorsanız bile, yerini sorup, sürücünün parmağıyla işaret ettiği yere bakarak, indirmeniz şık olacaktır. Çünkü, büyük bir ihtimalle o an sürücü zaten motosikletine binmiş durumdadır. Aman; sıcak egsoz borusuna / borularına dikkat! Özellikle chopper’larda, ayak altı seviyelerinde yeralan sıcak egsozlar ayağınızı, bacağınızı ve vücudunuzun başka bir yerini yakabilir.
  5. Geleneksel olarak motosiklete tıpkı sürücü gibi sol taraftan inilir ve binilir. Daima motosiklete binmiş bulunan sürücünün sizi binmeye ya da inmeye davet etmesini bekleyiniz. Onun yönergelerine uyunuz. Eğer sürücünün sizi farketmediği, hazırlıksız olduğu anda apansızca binmeye çalışırsanız… Bu beklenmeyen hareketiniz, durumdan bi-haber olan motosiklet sürücüsünün dikkatini dağıtacak ve motosikletin dengesini bozup, hep birlikte düşmenize bile neden olabilecektir. Aman yarabbi! Rezil de oldunuz elaleme! Ya yerler de çamurluysa?
  6. Sayın yolcular! İşte size motosiklete binmeyi öğretiyorum: Soldan yanaşarak, sağ ayağınızı arka selenin üzerine aşırınız. Sonra yumuşak bir şekilde arka seleye yerleşin. Eğer boy veya başka bir nedenden dolayı bunu tercih etmiyorsanız, şu mutlaka size yarayacaktır. Tıpkı ata biner gibi yapın. Bu defa, sol ayağınızı sol ayak dayama bacağının üstüne koyup, -tekrarlıyorum tıpkı ata biner gibi- vücudunuzu elegant bir hareketle aşırıp, arka seleye yerleşin. Tüm bunları yapmakta iken, binicinin dengeyi korumasına yardımcı olmak amacıyla, son derece yavaş, alt seviyelerde kalarak, özenli hareket edin. Kilolu iseniz, kilonuza uygun olmayan bir motosiklete asla binmeyin. Yine devrilme riskiniz mevcuttur. Örneğin bir Honda Titan'a 100'er kiloluk iki dostumuz binerse, vay onların ve de motosikletimin haline! Şaka bir yana; Harley Davidson'ın chopper gamında öyle ilginç adlı bir motosikleti var ki; adı “FAT BOY”, yani "Şişman Çocuk". Sanırım bu satırlarımdan her boya ve her kiloya uygun motosikletler üretildiğini anlamışsınızdır. Aslında, önde 60 kiloluk bir sürücü olsa ve arkasında 100 kiloluk bir yolcu taşısa, sürüş riski artacaktır. Kilolu bir yolcu olarak arkaya binmiş olsanız da, hareketlerinizde çok dikkatli olun ve aşağıda anlatılacak olan biniş kurallarını gözetin. İnerken de aynı binerken uyguladığınız hareketlerin aynısını, tıpkı bir filmi geriye alırmışçasına, bu kere tersine doğru uygulayın. Tüm bunları önceden tecrübe edip binmek te, sizin için bir artıdır.
  7. Ayaklarınız, yolcu dayama ayağına iyice yerleşmiş bir şekilde seyahat edin ve asla ayaklarınızı motosikletten dışa doğru açmayın. Bu, dengeyi sağladığı gibi, ayağınızın arka tekerleğe, dişliye, zincire ve eksoz, susturucu gibi yerlere takılmasını, ya da burada yanıklara neden olmasını da önler. Asla trafik ışıkları gibi bir yerde sürücü durakladığında, ona yardımcı olmak için ayaklarınızla yere basmaya kalkışmayın. O dengeyi sağlayacak yeteneğe sahiptir ve böyle bir hareket ayaklarınızı riske etmek demektir. Bırakın, yolculuk sırasında ayaklarınız hep orada kalsın!
  8. Bazı kitapçıklar "Motosikletteki tutamaklardan da tutabilirsiniz." der. Fakat kanımca en emniyetli yöntem, sürücünün belini iki elle de kavramak… Dahası mı? Bu tutuş yöntemi sayesinde sürücüyle bütünleşir ve onun her hareketini algılayabilirsiniz. Ayrıca, asla ara sıra kafanızı abartılı bir kaykılmayla, sert bir hareketle, öndeki manzarayı görmek v.d. amaçlarla yana eğmeyin. Hele hele, özellikle virajlarda, motosiklette dengeyi bozacak şekilde sağa sola bacak açmalar, eğilmeler gibi riskli hareketleri yapmayınız! Bununla birlikte, bazı usta yolcu-biniciler dik rampalar çıkılırken sürücüyle birlikte, aynı anda öne, rampalar çıkılırken de sürücüyle birlikte, aynı anda hafifçe geriye hareket ederek dengeye katkı sağlamaktadırlar...
  9. Motosikletler bildiğiniz gibi otomobiller gibi direksiyon döndürerek değil, gidonun sağa ya da sola hareketleri sayesinde döner ve haliyle dönüş esnasında yana doğru hafifçe yatarlar. Tıpkı bir uçağın dönüş yaparken, kanatlarının yana yatması gibi. Asla motosiklet bir virajı dönerken, dolayısıyla yana doğru hafifçe yatarken paniğe kapılmayınız. Bir viraj alma sırasında alacağınız en ideal pozisyon şudur: Tercihen, sürücünün, eğer sola dönüyorsa SOL, sağa dönüyorsa SAĞ omuz hizasına başınızı çevirin. Başka hiç bir şey yapmak zorunda değilsiniz! İsterseniz, sürücünün sırtına paralel bakacak şekilde, doğal bir şekilde (Patates çuvalı gibi durmak ta derler!) durmanız, omuz omuza durmanız bile sizi motosikletin denge merkezi olan ortada tutacağı için, virajlarda dengenin sağlanması için bu zaten yeterli olacaktır. Asla kaş yapayım derken göz çıkarmayın: "Virajda yardımcı olayım" diye, yarışlardaki biniciler gibi sağa sola yatmaya kalkışmayın. Serinkanlı olun.
  10. Fren yapıldığında otomatikman ön tarafa ağırlık transferi de, dolayısıyla baskısı da olacaktır. Eğer bu ani ve sert bir fren ise, bu baskı da gözle görülür şekilde artacaktır; Vücudunuz bu fren yüzünden sürücüye doğru yaslanacak, hatta seleden öne doğru kayabileceksiniz. Panik yapmayınız. Yere basmaya çalışmayın. Ayaklıklara sıkıca basarak kendinize destek sağlayın ve sürücünün yükünü azaltmak için kendinizi selenin biraz gerisine çekin. Bacak kaslarınıza verdiğiniz tüm gücünüzle, yalnızca koltuk üzerindeki pozisyonunuzu koruyun. Böylelikle vücunuzun sürücü üstünde baskı oluşturmasını önleyip kontrolü elinde tutmasına yardımcı olursunuz. Aksi, Dengelerin öne doğru kayması demektir. Arka tekerleğin üstündeki ağırlık miktarı azalınca da motosikletin dolaylı olarak çekiş gücü azalacak, bu yüzden tekerlek muhtemelen yana savrulacaktır. Açıkça, sürücünün böyle bir panik frene, riske gerek duymayacak şekilde, ideal duruş mesafesini daima önceden gözetmesi gerektiğini de vurguluyorum.
  11. Daha önce motosiklet kullanmış ya da aktif bir binici olan bir yolcu olabilirsiniz. Bu durumda bilinçten gelen aşırı rehavete kapılmayın. Üstteki kurallara siz de uyun. Usta bir sürücü-yolcu olarak, ansızın zorunlu yoldan çıkma, yana yatma gibi yolda geçekleşebilecek tehlikelerden kendinizi korumak için, önceden serinkanlı bir şekilde hazırlıklı olun. Size doğru koşan bir köpek, geyik ya da at gibi hayvanları sürücü görmeyebilir. Konuşamayacağınız süratte olduğunuzda omuzuna hafifçe dokunup, -Belli ki yola konsantre olmuştur- Hemen sürücüyü uyarın. Hazırlıklı olmasını sağlayın. Köpeklerde evini koruma içgüdüsü gelişmiştir. Bu hayvanlar ender de olsa, kazayla tekerleğin arasında kalıp düşmenize neden olabilirler. Zaten siz durunca, hemen havlamayı ve ardınızdan seyirtmeyi bırakır ortalıktan kaybolur bu dört ayaklı dostlarımız. Bir yöntemin de, önceden yavaşlayıp, sonra birden gaz vererek hayvanın zamanlamasını bozmak olduğu söylenir. Kısacası abartılı ve gereksiz yere olmamak kaydıyla, sakince sürücüye uyarılarda bulunabilirsiniz.